​​Kampın günlük akışı, sabah erken saatlerde uyanıp denize gitmekle başlıyor. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede yüzme bilmenin herkesin hakkı olduğuna inanıyoruz ve yüzme bilmeyen çocuklara bu beceriyi kazandırmayı amaçlıyoruz. Denizin ardından, çiftliğimizin kalbi olan Helios isimli atölye alanında toplanarak çemberimizi kuruyor ve gün boyunca çeşitli atölye çalışmaları yapıyoruz.

Pedagogumuz, kamp süresince çocukların kendileri ve çevreleriyle ilgili farkındalıklarını artıran oyun temelli çalışmalar gerçekleştiriyor. Gönüllü eğitmenlerimiz ve komşularımız, müzik, dans, resim, seramik, dikiş ve takı gibi sanat ve zanaat atölyeleri düzenliyor. Gönüllü üniversite öğrencileri ise kendi yetenekleri doğrultusunda çocuklarla el işi çalışmaları yapıyor, voleybol, basketbol ve masa tenisi gibi spor etkinlikleri düzenliyor. Ayrıca, kamp sırasında sık sık doğa yürüyüşlerine çıkıyor, komşu mekanları ziyaret ediyor ve tarihi yerlere geziler düzenliyoruz.

​

Çiftliğimizde, çocukları yoğun bir eğitim programına dahil etmek yerine doğayı ve çiftlik yaşamını özgürce deneyimlemelerine olanak tanıyoruz. Çocuklar, tarım, marangozluk ve hayvan bakımı gibi çiftlik işlerine diledikleri zaman katılabiliyor. Yemek hazırlığı ve temizlik gibi sorumlulukları hep birlikte paylaşarak ortak yaşam alanımızı oluşturuyoruz. Bu süreç, çocukların topluluk olarak yaşamayı deneyimlemelerine ve doğayla güçlü bir bağ kurmalarına imkan tanıyor.